Çorum İl Özel İdaresi ile yetkili sendika arasında sosyal denge yardımı sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşme kapsamında çalışan personele sosyal denge yardımı ödemesi yapılmıştır. Ancak yapılan ödemeden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı konusunda tereddütler hasıl olmuş ve sonuçta vergi kesintisi yapılmıştır. Ancak sosyal denge yardımı sözleşmesi adı altında yapılan ödemeden ve sözleşmede yer alan bayram yardımı ödemesinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılamayacağı hakkında tam bir netlik sağlanamamıştır. Bu konuda gerekli bilgi verilmesi hususunu bilgilerinize arz ederim.

Rize Belediyesinde 5 yıl zabıta memuru olarak görev yaptım. Kendi isteğimle dilekçe vererek 3. kadro derecesinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atandım. Tekrar zabıta memuru olarak atanabilir miyim?

3194 sayılı İmar Kanunu’na muhalefet edenlere 42. madde gereği verilen idari para cezalarının takip ve tahsilatında 5326 sayılı Kanun hükümlerine göre mi, 6183 sayılı Kanuna göre mi işlem yapılması gerekmektedir? İmar cezalarına itiraz 2577 sayılı Kanuna göre idare mahkemesine 60 gün içersinde mi yoksa Kabahatler Kanunu’nda belirtilen 15 gün içersinde sulh ceza mahkemesine mi yapılması gerekir?

Biz zabıta memurları semt pazarlarında tüketiciler tarafından bayağı bir zorluk yaşamaktayız. Örnek olarak tüketici, konfeksiyon malı veya meyve sebze alıp sonra alınan malı beğenmeyip veya özürlü deyip, değiştirmek veya geri iadesini istemekte bu durumlarda; değiştirmek veya geri iadesini kabul etmek istemeyen pazarcı esnafa ne gibi yaptırım uygulayabiliriz. Geri iade, değiştirmek mecburi midir?

Yasal olarak vizeli çalışırken sadece 2006 yılında 6 ay ve daha fazla çalışma süresi bulunmadığından dolayı daimi işçi kadrosuna geçemeyen işçilerim 2007 yılından itibaren her yıl vizeli olarak 5 ay 29 gün çalışırken 2009 yılında nüfus azalması nedeniyle gelirler azalmış ve dolayısıyla personel giderlerinin gelire oranı % 40'ı geçmiştir. Bu işçilerden emeklilik veya yaşlılık aylığına hak kazanmış kişi bulunmamaktadır. Personel giderleri % 40'ı aştığı halde sadece bu işçileri her yıl vizeli olarak 5 ay 29 gün çalıştırmaya devam ettik. Bu durumda 5393 sayılı Kanun'un 49. maddesinde belirtilen kamu zararı doğmuş mudur?

1- Pide üretimi yapan fırınlar müşterilerine yönelik üretim yapıyorsa, yani çıkar çıkmaz hemen servise sunuluyorsa lokanta ruhsatı mı vermeliyiz. Yoksa 3. sınıf gsm ruhsatı mı vermeliyiz. 2-Kapasite raporu istenmeyecek iş yerleri olarak fırınlar, tatlıcılar, simit, poğaça, pide fırınları olarak sayılmıştır. Eğer kapasite raporu istemeyeceksek bu tür iş yerlerinin sınıf tayinlerini nasıl yaparız. Fırınların günlük üretimi 1000 kg/gün den az 3. sınıf fazla ise 2. sınıf GSM olarak adlandırılır diyor. Kapasite raporu istemeyen iş yerlerinin ne kadar üretim yapılacağını nereden öğreneceğiz?

Belediye taşınmazlarının Tarımsal Kalkınma Kooperatifine tahsis edilip edilemeyeceği konusunda aydınlatır mısınız?

Kasabamızda 1997 yılında yapılan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uygulaması sonucu uygulama alanındaki içinde ikamet edilen bazı konutların yol, park-bahçe vb. kamu alanları olarak ayrılan yerlerde kaldıkları, arazileri uygulamaya giren ve konutu bu alanlarda kalan şahıslara imar uygulamasından hakları ve payları olan arsalar aynı bölgeden verilmiştir. Belediyemiz de 2010 yılında imar değişikliği yaparak konutların bulunduğu söz konusu alanları konut alanına dönüştürmüştür. Belediyemiz söz konusu alanlarda ihdas işlemleri yaparak, belediyemiz adına yeni oluşacak arsaları 2886 sayılı Yasa hükümlerine göre satmak istemektedir. Belediyemiz satış işlemlerini nasıl gerçekleştirebilir. Yukarıda da bahsedildiği üzere yeni oluşan arsalar üzerinde de vatandaşın içinde ikamet ettiği ve kendilerince yapılan konutlar bulunacaktır. Söz konusu alanlarda evi bulunan vatandaş mevzuat gereğince belediyemizle ve diğer resmi kurumlarla bu işi nasıl çözebilir? Vatandaşın da yapacağı iş ve işlemler var mıdır? Bu sorunun çözümü yönünde belediyemize bilgi verilmesini saygılarımla arz ederim?

Belediye Encümen üyesi belirli aralıkla encümen toplantılarına katılmaz ise durumu ne olur ve hukuki açıdan ne gibi bir işlem yapmamız gerekir?

İl Özel idarelerinde bütçeyle konan ödeneklerde aktarma yetkisi vali, encümen ve meclis görevleri arasında sayılmaktadır. Bakanlıklardan gelen ödenekler vali onayı ile gelir-gider yapılmakta. Bizim anlamadığımız, bu ödeneklerden bahsedilirken kurumsal, fonksiyonel ve ekonomik düzeyler olarak içten içe aktarmalarda yine encümen ve meclis mi yetkili? Yoksa sadece kimin onayı ile gelir gider yapıldı ise onun onayı ile mi aktarma yapılır? Biz 02.11.2006 tarihinde yetkili arkadaşlarla telefon görüşmesinde bu olaya değindik; hukuki açıdan, yargıda paralellik ilkesine göre tahsisi mahiyetindeki ödenekler bütçeye kimin onayı ile konuldu ise yine onun onayı ile başka kalemlere aktarılır denildi. Bizde bu tarihten itibaren tahsisli ödeneklere aktarma işlemini bu şekilde yapıyoruz. Doğru mu yapıyoruz, yanlış mı? Açıklarsanız sorunumuz çözümlenecek, çünkü hiç bir yerde yazılı belge bulamıyoruz.

Belediyemizde boş bulunan Teftiş Müdürlüğü ve Destek Hizmetleri Müdürlüğü için açılan Mahalli İdareler Görevde Yükselme Sınavına girdik.18 Eylül 2011 tarihinde yapılan sınavda 91.11ve arkadaşım 92 puan alarak kazandık.Atanmamızın yapılması kurumun isteğine mi bağlı yoksa atanmamızın yapılması zorunlumudur.Süresi içinde atamamızın yapılmaması durumunda ne yapmamız gerektiğini öğrenmek istiyoruz Vereceğiniz bilgiler için .teşekkürler

Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatı bulunan eczanelerin belediyelerden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alıp almayacağı hususunda tarafımıza bilgi verir misiniz?