Kurumumuzda şu an itibariyle 25 kişi sürekli işçi, 143 kişide geçici işçi statüsünde, toplam 168 kişi İş Kanuna tabi olarak görev yapmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağdu-ru Çalıştırma Zorunluluğu başlıklı 30 uncu maddesine istinaden, toplam işçi sayısının % 2 oranında eski hü-kümlü çalıştırma kontenjanımızı; 168 x 2 = 3,36 = 4 işçi olan oranı biz 7 işçi olarak kullanmaktayız. Kanuna göre özürlü işçi çalıştırma zorunluluğumuz olan % 4 ‘lük oranı ise; 168 – 7( eski hükümlü sayısı) = 161 161 x 4 = 6,44 = 7 işçi olarak hesaplanan oranda kurumuzda 7 tane özürlü işçi istihdam ederek kar-şılamaktayız. 5620 sayılı Kanun kapsamında kurumumuzda çalışan 143 geçici işçimiz, kanundan yararlanma şartlarını karşılamaktadır. Böylece 143 geçici işçimizin sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılacaktır. 5620 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “bu kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 inci madde kapsa-mındaki idare, kurum ve kuruluşlarda geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılamaz” denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında “Ancak mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetle-rinde bir mali yılda 6 aydan az olmak üzere vize edilecek geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılabilir. Bu şe-kilde çalıştırılacak işçiler için her mali yılda Belediye ile Bunların Müessese ve İşletmelerinde ve Mahalli İdare Birliklerinde, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartla-rına Dair Yönetmeliğin 24 üncü maddesi çerçevesinde yetkili meclislerinden geçici iş pozisyon vizesi alın-ması zorunludur denilmektedir. Kurumuzda özürlü kontenjanımızda çalışan 7 işçimizin 3 adedi sürekli işçi, 4 adedi geçici işçi sta-tüsünde çalışmaktadır. 5620 sayılı Kanun kapsamında 143 geçici işçimiz için gerekli işlemler yapılarak Vali-lik Makamına sunuldu. 7 özürlü işçimizden geçici işçi statünde olan 1 tane özürlü işçimiz 14.09.2007 tari-hinde emekliye ayrılacaktır. Bu durumda kurumumuzun çalıştırdığı işçi sayısına göre özürlü çalıştırma oranı olan 7 işçi sayısı 1 işçinin emekliye ayrılmasıyla, oranının altına düşerek 6 kişide kalacak ve 1 özürlü işçi eksik çalıştırma durumunda kalacağız. Böyle bir durumda da 4857 sayılı Kanunun 101 inci maddesine göre para cezası ödeyeceğiz. 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen oranları aş-mış durumdayız. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı kurumda çalışan 7 özürlü işçiden bir tanesinin emekliye ay-rılmasıyla boşalacak olan 1 özürlü işçi kontenjanına yeni bir özürlü işçi istihdam edebilir miyiz? Bu istihda-mı hangi kanuna göre yapabiliriz? Başka ne gibi işlem yapmalıyız? Bütün bu işlemleri hangi kuruma bildir-meliyiz? İstihdam edilecek özürlü işçi hangi statüde görev yapacak? ( Sürekli İşçi- Geçici İşçi)

Ben Osmaniye Hasanbeyli Belediyesinde 657 ayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak itfaiye eri kadrosunda çalışmaktayım. Çocuğum astım hastasıdır. Üniversite hastanesinden sağlık raporu mevcuttur. Raporda tam teşekküllü bir çocuk hastanesi bulunan yerde çalışmalıdır diye ibare var. Ancak bulunduğum yerde tam teşekküllü bir hastane bulunmamaktadır. Çeşitli belediyelere başvurmama rağmen personel gider-lerinin fazlalığı dolayısı ile talebim kabul görmedi. Diğer kurumlara da müracaat ettim. Ancak belediyeler-den diğer kamu kurum ve kuruluşlarına geçiş yok diye naklen geçişim olmadı. Bende Devlet Personel Baş-kanlığına yazı yazıp durumumu anlattım. Ancak olumlu cevap alamadım. Adana İdare Mahkemesine baş-vurdum o da olumsuz geldi. Şimdi ise çocuğumun astım krizleri sıklaştı. Tam teşekküllü bir hastane bulunan bir ile nasıl tayin yaptırabilirim. Belediyelerden diğer kurumlara geçiş var mı?

Belediye mücavir alan sınırları dışındaki yerlere il özel idarelerince yapı ruhsatı verilmektedir. Bu bağlamda; köy hudutları içerisinde orman müdürlüğünden kiralanan araziye balık üretme çiftliği kuran bir işletmeciye inşaat ruhsatı vermek için alanın sahibi orman bölge müdürlüğünün mü yoksa işletme sahibinin mi müracaat etmesi gerekir? Bu durumda 3194 sayılı Kanunun 26 ncı maddesine göre mi yoksa 21 inci maddeye göre mi ruhsat verilecektir?

Belediye sınırları içerisinde Orman Genel Müdürlüğü tarafından kiraya verilmiş orman arazilerine Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından arama izni verilen şirketlere veya şahıslara 2. ve 3.sınıf GSM ruh-satlarını vermemizde bir sakınca var mı dır? Bu prosedürü nasıl izleyebiliriz?

30.12.2004 tarihinde mücavir alan ve belediye sınırı dışında olan ve il sağlık müdürlüğünden 2. sınıf GSM ruhsatı alan bir akaryakıt istasyonu için mevcut ruhsata ilave LPG istasyonu iş kolu ekletilmek iste-nilmektedir. Ancak ruhsatın veriliş tarihinde belediye ve mücavir alan dışında olan bu iş yeri, değişiklik ta-lebi tarihinde belediye mücavir alan sınırına dahil olmuştur. Ruhsattaki iş kolu faaliyetinin düzeltilmesinde veya ruhsata ilave tali faaliyet işlenmesinde daha önce ruhsatı veren kurum olan il sağlık müdürlüğü mü? İl sağlık müdürlüğünün yerini alan il özel idaresi mi? Mücavir alana dahil olduğu için belediye mi yetkilidir?

Umuma açık veya diğer işyerlerinde, devretme kaç defaya mahsustur?

Belediyemiz ulaşım hizmetlerine;hizmet alımı şeklinde 12 ay süre ile bir adet şoför ve bir adet de biletçi almak istiyoruz. 4734 sayılı Kanuna göre açık ihale veya pazarlık usulü ile hizmet alımını gerçekleştirebilir miyiz?

Tarot işyeri ve seyyar prefabrik büfeler için işyeri açma çalışma ruhsatı verebilirmiyiz, verebilirsek ne gibi şartlar aramamız gerekir?

İnternet salonu ile özel öğretim kurumu aynı binada işyeri açmak istiyorlar, yalnız kapı girişleri ayrı ayrı bu konuda işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilir miyiz?

Belediyede Sayaç Memuruyum. Su sayaçlarına bakıp, tahakkuk işlerini gerçekleştiriyorum.Sayaç memurunun mali ve sosyal hakları nelerdir, ayrıca giyim (elbise-ayakkabı) kuşam hakkı var mıdır?

1- Emlak Vergisi borcu olan bir mükellefimiz bizden arsasının rayiç bedelini talep etmektedir. Biz de borcunu yatırması halinde kendisine rayiç değerini vermekteyiz. Öğrenmek istediğimiz husus, mükellefin borcu varsa rayiç değerini vermemiz de bir sakınca var mı? 2- Belediyemize bir mükellefin 2002 den bu yana arsa vergi borcu bulunmaktadır. Mükellef parçalı olarak vergi borcunu ödemekte ve vergi borcunu sırasına göre yatırmamaktadır. (Örneğin 2002 arsa vergisi-nin 2. taksiti dururken, şahıs 2004 yılının 1. taksitini ödemektedir.) Bu uygulama doğrumudur, tahsilat sıra-sına göre gidilecek diye bir mecburiyet var mıdır, parçalı tahsilat yapmamızın bir sakıncası var mıdır?

Yaklaşık 2 yıldan beri 5393 sayılı Belediye Kanununun 49/c maddesine göre sözleşmeli olarak çalışmaktayım. Son çıkan yasaya göre bizler 4/b statüsünde mi değerlendirilmekteyiz, bahse konu yasa bizleri kapsamakta mıdır?