Yüksek tansiyon hastalığını bahane ederek işe sürekli geç gelen veya o gün içerisinde mazeretsiz veya raporsuz olarak hiç gelmeyen işçi personele ne gibi yaptırımlar yapılabilir?

1-Belediye meclis kararı ile 2008 yılı yönetim dönemi hesabında yer alan belediyemiz mal ve hizmet alım giderleri onaylanmamış olup, bu giderlerin iç denetim birimince denetiminin yapılması ve rapor hazırlanması istenmiştir. İç denetim birimi mali ve teknik konularla ilgili iki ayrı komisyon kurarak inceleme ve tespitler yapılmıştır. İnceleme neticesinde raporlar düzenlenerek başkanlık makamına sunulmuş ve raporun sonuç bölümünde ise, piyasa fiyat araştırmaları sonucunda fiyat ve ölçüm farkları tespit edilen ve fazla ödeme yapılan firmalar aleyhine yargı mercilerine başvurması ve fazla ödemelerin ilgililerden geri alınması hususları belirtilmiştir. Söz konusu iç denetim raporları içeriklerinde firmalara yapılan ödemeler bulunduğundan, mali hizmetler müdürlüğüne gereğinin yapılması için tevdi edilmiştir. Raporda adı geçen firmalara öncelikle fazla ödemelerin belediyeye iadesi konusunda uyarı yazıları gönderilmiştir. Ancak firmaların hiç birisi uzlaşmayı kabul etmemiştir. Raporda firmalar aleyhine dava açılması gerektiği belirtildiğinden, iç denetim biriminin hazırladığı raporun mali hizmetler müdürlüğü ve idaremiz açısından ne ölçüde bağlayıcı olduğu, iç denetim raporunu uygulamadığım takdirde sorumluluğum ne olur? İç denetim raporuna göre dava açmak zorunda mıyım? 2-Belediyemiz tarafından hizmet alımları yapılarak çeşitli firmalara ihale edilmiştir. Bu ihalelere ait düzenlenen hakediş tahakkuklarında yapılan KDV tevkifatı oranları yorumlanırken görüş ayrılığı yaşanmaktadır. Bu hizmet alımlarından; belediyemiz fen İşleri müdürlüğüne bağlı yol ünitesinde eleman çalıştırılması, belediyemiz meslek edindirme ünitelerinde eleman çalıştırılması (öğretmen, büro işçisi, hizmetli, şoför vs), belediyemiz atölye ünitesinde araç tamir, bakım ve onarımında eleman çalıştırılması, belediye hizmet binası ve bahçe temizliği ile taziye hizmetlerinde eleman çalıştırılması, belediyemiz park ve bahçeler müdürlüğü bünyesinde park ve bahçe temizliğinde eleman çalıştırılması, belediyemiz güvenlik hizmetlerinde eleman çalıştırılması, belediyemiz temizlik işleri müdürlüğü bünyesinde temizlik işlerinde eleman çalıştırılması ile ilgili olarak her hangi bir hataya sebebiyet vermemek amacıyla bu işlere karşılık gelen tevkifat kesintisi oranları hakkında ve ayrıca belediyelerin KDV mükellefi olup olmadığı konusunda bizleri aydınlatır mısınız?

Belediyemizde emeklilik hizmeti dolmuş 5 adet memurumuz bulunmaktadır. Bu memurlarımız emekli olmak istememektedirler. Ancak nüfusumuzun düşmesi sebebiyle İller Bankasından gelen payımızda % 20 oranında bir azalma oldu ve kurumumuz maddi olarak sıkıntı çekmektedir. Bu bağlamda sorum söz konusu bu memurlarımızı re'sen emekliye sevk etmemiz mümkün müdür?

Vergi Usul Kanununun 313. maddesi, 393 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2010'dan itibaren 680.-TL aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan gider yazılabilir denilmektedir. Bu hükme göre 680 lirayı aşmayan demirbaş olabilecek bir malzeme satın aldığımızda bu malzemeyi demirbaşlar hesabına almadan direk gider olarak gösterebilir miyiz?

Genel beyan dönemi veya yeni kayıt adı altında alınan Emlak Vergisi beyannameleri ve resmi kuruma verilen beyannamelerdeki tahsil edilen Damga Vergilerinin belediye adına tahsil edildiği için takip edilen ay muhtasarında maliye adına yatırılması gerekir mi? Adı Damga Vergisi olmasına rağmen ilgili kurum belediye değil midir?

5393 sayılı Belediye Kanununa göre çalışan teknik öğretmen teknik hizmetler sınıfı içerisindeki (I) sayılı cetvelin hangi kategorisinde yer alır?‏ Ben 4 yıl süreli ''Teknik Eğitim Fakültesi Yapı Öğretmenliği'' bölümünü bitirerek ''Teknik Öğretmen'' unvanına sahip oldum. Belediyede 5393 sayılı Belediye Kanunun 49. maddesi gereğince sözleşmeli personel olarak çalışıyorum. 1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 43. maddesinin ''B'' bendindeki Ek Göstergelerle ilgili (I) Sayılı Cetvelin 2. bendinde yer alan ''Teknik Hizmetler Sınıfı'' içerisinde ''a, b, c, d'' kategorilerinin hangisi içerisinde yer almam gerekmektedir. 2-Belediyede 5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesine göre hangi kadroda çalıştırılmam uygundur.

3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı Yasanın 10-c maddesinin uygulanması sonucu oluşan parsellerin ve yine 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı İmar Affı Kanununun Ek-1 maddesinin uygulanması sonucu bazı parsellerde belediyemiz adına hisse verilmiştir. Belediyemiz adına kayıtlı hisseli yerlerin hissedarları bulunan şahıslara satışının hangi kanun veya yönetmeliğe istinaden ne şekilde yapılacağı konusunda tarafımıza açıklayıcı olarak bilgi verilmesini arz ederiz.

Belediyemiz de 3 memur ve 13 adet kadrolu işçi bulunmaktadır. İhale Kanunu ve yasal mevzuat gereği işçilerin imza yetkisi olmamasına rağmen istemeyerek de olsa ödemelerde ve ihalelerde komisyon üyesi olarak görevlendiriliyoruz. Bu uygulamanın yasal olup olmadığını ve herhangi bir hukuki sorumluluğumuz olup olmadığını öğrenmek istiyoruz. Ayrıca bu tür işlerde görevlendirmeyi kabul etmeme gibi bir hakkımız var mıdır? Kurumumuzda memurun az olması nedeniyle başka kurumlardan görevlendirme yapılabilir mi?

Bazı ganyan bayileri masa sandalye ve çay ocağı koyarak umuma açık işyeri gibi çalıştırıldığından kat maliklerinden tarafımıza şikayetler gelmektedir. Ganyan bayilerine ruhsat verirken nasıl değerlendirme yapılmalıdır?

Geçmiş yıllara ve cari yıl içerisinde Bütçe Emanetinde (320) hesapta borçlarımız bulunmaktadır. Banka hesaplarımızda nakit bulunmakta iken SGK primleri de ödenmemektedir. Oysa ki personel ödemeleri, vergiler ödenmeden ödeme yapamayacağımızı bilmekteyim. Buna rağmen nakit durumumuza göre yeni mal ve hizmet alımı yapılmaktadır. İşçi ikramiyelerinden de ödenmeyen iki ikramiye mevcuttur. Emanet ödemeleri dururken, vergiler ödenmeden, SGK primleri ödenmeden, ödeme yapılmaması gerektiği halde yapılan diğer ödemeler nedeni ile doğacak kamu zararının muhasebe yetkilisi sorumluluğunda olduğunu bilmekteyim. Bu konuda yanılıyor isem doğrularını bilmem konusunda yardımlarınızı arz ederim.

Belediyemize 02.07.1991 tarihinde işe başlamış olup, 25.07.2001 tarihinde tutuklanmış ve cezaevine alınmıştır. Cezaevine girmesi nedeniyle aynı tarihte işten çıkışı verilmiş kıdem tazminatı ödenmemiştir. 31.12.2004 tarihinde şartlı tahliye edilmiştir. 15.07.2005 tarihinde Belediyemizde işçi olarak tekrar işe başlamış, 15.04.2010 tarihinde emeklilik için gerekli şartları yerine getirdiği için emekli olmuştur. Kıdem tazminatının hesaplanmasında ilk girişi olan 02.07.1991 tarihi mi, yoksa ikinci işe girişi olan 15.07.2005 tarihi mi değerlendirilmelidir?

Aynı işyeri içerisinde kasap ve şarküteri olarak, farklı iş kollarında faaliyet gösterecek olan bir işyerinin tek ruhsatla bu faaliyeti gerçekleştirmesin de bir sakınca var mıdır?