2003- 2006 yıllarına ait ödenmemiş Emlak Vergileri borcu olup taşınmaz 2006 yılında satılmıştır. 2009 yılında taşınmaz bir daha el değiştirmiştir. Şuanki tapu sahibinin beyanı bulunmaktadır. İlk sahibinin 2003-2006 yıllarının borçlarına ilişkin ödeme emirleri düzenli olarak çekilmiş ve tebliğ edilmiş olmasına rağmen ödenmemiştir. Bu borçlardan şuanki maliki müteselsilen sorumludur. Bu borçların bugünki tapu sahibine rücu edilmesi ve tahsili için hangi yol izlenmelidir.

Emlak Vergisinin geriye yönelik iade talepleriyle ilgili olarak da başka belediyelerin uygulamaları hakkında görüştüğümüzde 2015 yılından sadece indirim uyguladıklarını belirttiler; ancak bizim uygulamamız olarak eğer koşullar uygunsa emekli indirimi 03.06.2015 tarihinde geriye yönelik zaman aşımı başvurusu yapıyorsa 01.01.2010 tarihinden emekli indirimi uygulanmakta kişinin ödemiş olduğu vergiler iade edilmektedir. Uygulamanın doğru olup olmadığının tarafınızdan teyit edilmesini rica ederiz.

2014 yılı sonunda kat irtifaklı 1 ev aldım. Zorunlu deprem sigortası, elektrik aboneliği, doğalgaz aboneliği ve nüfus kaydı olarak tapudaki bağımsız bölüm ve adres kayıt sisteminde 15 nolu bağımsız bölüm yazarken 20 gün önce iskân alındıktan sonra adres kaydımın 14 numaraya kaydığını gördüm. Benim sorum ilgili belediye yapı kullanım izin belgesinde 1 nolu bağımsız bölüm olan ve mesken karşısında giriş olmasına rağmen iç kapı olarak 1 numara verilmesinden kaynaklanan tüm apartman dairelerinde 1 numara kayma oluşuyor. Mevzuat gereği işyerlerine numara verilmemesi normal mi? Tapuda 15 nolu bağımsız şahsıma ait olmasına rağmen mevzuata ve standartlara göre belediye iç kapı numarası olarak 15 olması gerekmez mi?

İlimize şehir dışından gelip, kendisinin mağdur olduğunu, parası olmadığı için memleketine gidemediğini belirten vatandaşlarımızın memleketlerine gönderilmesi için yapılacak yardımlar ile ilgili Belediyelerin bu tür görev ve yetkilerinin olup olmadığı hakkında herhangi bir yasal mevzuat hükmü var mı?

Yapım işi ihalesinde geçici kabulü yapılan bir işte, kesin kabule kadar geçen sürede yüklenicinin yaptığı imalatlarda meydana gelen eksik ve aksaklıkları yapılan tüm yazışmalara rağmen bakım onarımlarını yapmıyor (Bu aksaklıklar geçici kabulden sonra ortaya çıkıyor,Geçici kabul kusursuz yapılıyor). Bu eksik imalatları yapmadığı gibi tüm yazışmalarımıza rağmen kesin kabule de yanaşmıyor. İkinci ve önemli bir konu kesin teminatının süresi bitmiş ve süresini uzatmaya da yanaşmıyor. Kesin teminatın süresi bittiğinden nakde dönüştürülemiyor. Bu durumda yapılması gerekenler nedir?

Belediyelerin norm kadro cetvellerindeki, (VI) Sayılı Sağlık Personeli Kadro Unvanları listesinde bulunan ''Uzman'' kadrosunun açılımı nedir? ''Uzman tabip'' kadrosu ve ''Uzman'' kadrosu ayrı ayrı yazılmış. Sağlık Hizmetleri sınıfında Veteriner Hekim kadrosunda çalışan bir personel Tıp Fakültesinde Yaşlı Sağlığı Doktorası yaparsa bu kadroya Yaşlı Sağlığı Uzmanı olarak atanabilir mi? Veya bu veteriner hekim kendi bölümü ile ilgili bir yüksek lisans yaparsa bu kadroya atanabilir mi?

Belediye meclisimiz 45 kişilik üye ve 1 başkanla birlikte toplamda 46 kişidir. 3 adet asil kâtip üye 2 adette yedek kâtip üye bulunmaktadır. Şimdi şöyle bir sorun ortaya çıktı. Belediye meclisimiz çoğunluğumuz sağlandığı halde sadece 3 asil kâtip üye ve 2 yedek kâtip üyemiz toplantıya katılamadılar. Belediye Meclisimiz kâtip üyesiz nasıl bir işlem yapacaktır. Sonuçta kâtip üyelere imzalatılacak alınan kararlar mevzusu da buna eklemesi nasıl yapılacaktır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre emlak vergileri 1986 yılından itibaren vergi dairelerinden belediyelere devredilmiş ve belediyeler tarafından tahakkuk ve tahsil işlemleri yürütülmektedir. Belediye mücavir alanları dışında bulunan köylerdeki gayrimenkuller (tarla, arsa, mesken) vergiden muaf tutulmakta; köylerde gayrimenkulleri bulunan vatandaşlardan geçmiş dönemlere ait emlak değerleri işlenmekte olup, köy kıymet defterlerine ve bilgisayar ortamında bildirimleri alınıp vatandaşların işlemleri yürütülmektedir. Örneğin 2014 yılında köyde murisine ait bir arazisi bulunan vatandaş murisin ölüm tarihi olan 1997 yılına ait arazi/arsa/meskenin emlak değerini alıp vergi dairesine veraset ve intikal vergisinde kullanılmak üzere işletmektedir. Bilindiği üzere köy kıymet defterleri 1998 yılına kadar muhtarlar tarafından doldurulmakta, tarafımızca yapılan işlemlerde talepte bulunan kişinin arazi/arsa/meskeninin deftere yazılı olmadığı veya bilgisayar ortamında bulunamadığı zamanlarda; mükelleften geçmiş yıllara ait bildirim alınarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352. maddesine istinaden varis başı ceza kesilerek tarafımızca işlem yapılmaktadır. Aynı şekilde içinde bulunduğumuz 2015 yılından önce mülk edinip, edindiği yıl içerisinde beyanda bulunmayan vatandaşlara da tarafımızca cezai işlem uygulanmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alınarak 1) Böyle durumlarda köylerdeki vergiden muaf tutulan gayrimenkullerin geçmiş dönemlere ait alınan bildirimlerine cezai işlem yapılıp yapılmayacağı? 2) Aynı zamanda il ve ilçelerde bulunan mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşlarına ait olup işyeri olarak şahıslara kiraya verilen mülklerden emlak vergisi alınıp alınmayacağı konusundaki görüşleriniz nelerdir?

2007 yılında çıkan kanunla daimi işçi olarak belediyede sendikasız çalışanların maaş artışı toplu sözleşme ile mi belirlenir? Yoksa belediye başkanı mı belirler?

Pavyon ve gazinoların canlı müzik izni alma zorunluluğu nedir?

Emekli bir mükellefimiz 3 adet depo 1 adet mesken ve 1 adet özel garaja sahiptir. kendisi tek mesken indirimi talebinde bulunmaktadır. Bu mükellefimize tek mesken indiriminden faydalandırıp faydalandıramayacağımız konusunda bilgilendirilmemiz hususunu arz ederim.

Halkevleri Çevre Temizlik Vergisine tabi midir?