KDV’ den muaf herhangi bir basit usulde vergilendirilen esnaftan mal ve hizmet alımı yapılması sırasında fiyat araştırması yapılırken KDV hariç olarak fiyat teklifi alınmaktadır. Ancak satın alınan mal ve hizmet bedelinin ödenmesi sırasında (fatura tanzim edilirken) KDV eklenmesi gerekli midir? Yoksa fiyat teklifinde kaç para yazmışsa o kadarlık mı fatura kesilmesi gerekir? (Örneğin: Piyasada fiyat araştırması yapılırken KDV den muaf A kişisi 1.100,00 YTL, gerçek usule tabii B kişisi ise 1.000,00 YTL fiyat teklifinde bulunmuştur. B kişisi fatura düzenlerken %18 KDV eklediğinde 1.180,00 YTL' ye mal olacaktır; fiyat teklifinde ise onun teklifi daha düşük durumdadır. Bu durumda söz konusu mal veya hizmeti hangisinden almaya karar vereceğiz)

Belediyemiz 1999 yılında köy durumundan belediye durumuna geçti. Belediye olduktan sonra içme suyu sayaçları takıldı ve abone ücreti adı altında belli bir ücret alınarak evlere içme suyu verildi ama abone sözleşmesi yapılmadı. Şimdi belediye meclisinin almış olduğu tarifelere göre su ücreti alınmaktadır. Abone sözleşmesi olmadan su alacakları tahsil etmemizde bir sakınca var mıdır?

Yeni emekli olmuş bir memuru, belediyemizde boş kadro olması ve bütçemizin müsait olması durumunda 657 sayılı Yasanın 93. maddesine göre atayabilir miyiz? Eğer atayabilirsek, bu kişinin maaşı emekli olduğu derece ve kademeye göre (emekli olduğu kadrosuyla aynı veya eşit bir kadro) aynı şekilde mi hesaplanır, emekli sandığı kesintileri yapılır mı? Ek ödeme ve diğer sosyal hak ve yardımlardan aynı şekilde yararlanmaya devam eder mi?

Belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan; umuma açık istirahat ve eğlence yerleri haricindeki büfe, tekel bayii, taksi durağı, içkisiz lokanta, terzi, berber, kasap, pastane vs. benzeri nitelikteki sıhhi işyerlerinin açılış ve kapanış saatlerinin belirlenmesi için il özel idarelerine yetki veren bir mevzuat var mı?

5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesine göre tam zamanlı sözleşmeli mimar ve mühendis personel çalıştırıyoruz. SSK primi ve işsizlik primi kesiyoruz. Bu uygulamamızın doğru olduğundan emin değiliz. Benim sorum işsizlik priminin kesilip kesilmeyeceği?

4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 19 uncu maddesine göre ihale üzerinde kalan isteklinin ihaleden sonraki bir tarihte teyit belgesiyle yasaklı duruma düştüğünün anlaşılması durumunda, istekli hakkında yapılacak işlemler ile ihalenin nasıl sonuçlandırılması gerektiği yani ihalenin tamamen iptal mi yoksa en avantajlı ikinci teklif sahibine mi verileceği?

Bir vatandaşımızın belediyemize su borcu, hayvan kesim borcu, emlak borcu var. Bu vatandaş borçları karşılığı belediye başkanımıza her ayın 15’i tarihli 6 adet çek veriyor. Belediye başkanımız da belediye başkanlığı adına kesilen bu çekleri kendi adını yazarak ciro yapılmıştır. Daha sonra bu çekler belediyemizin borçlu olduğu bir firmaya veriliyor. Belediye Başkanımız bu çeklerin günü geldikçe tahsildara ve muhasebeye muhasebeleştirmemizi istiyor. Bunu nasıl yapabiliriz, böyle bir şey yapmamız uygun mudur?

Ben mahalli idare birliğinde 20.06.2002 tarihinden itibaren aralıksız olarak işçi statüsünde çalışmaktayım. Geçici işçi olarak işe başladım. 5620 sayılı Kanun ile sürekli işçi statüsüne geçirildim. mahalli idare birliklerinde çalışan işçiler 6772 sayılı Kanundan yararlanıp ilave tediye alma hakları var mıdır?

5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesinin 3. fıkrasına göre belediyemizde istihdam edilmek üzere boş olan çözümleyici kadrosuna tam zamanlı sözleşmeli olarak 4 yıllık üniversite mezunu belediye meclisi kararıyla görevlendirilebilir mi?

Belediyemizde 12 geçici işçi 5620 sayılı kanun ile kadrolu İşçi statüsüne geçmiş bulunmaktayız. Belediye meclisimiz 2007 Aralık ayı meclis toplantısında 01.01.2008 tarihinde geçerli olmak üzere ücret artışı yapmışlardır. Belediye başkanımız 5393 sayılı Belediye Kanununun 23. maddesine istinaden meclis kararını gerekçesini belirterek yeniden görüşülmek üzere meclise iade etmiştir. Fakat meclisin ısrarıyla karar kabul edilmiştir. Belediye başkanımız idari yargıya başvurmuş olup idari yargıdan gelen karar Belediyede çalışan geçici işlerin 5620 sayılı Kanun uyarınca daimi statüye geçirildiğinden ve bunların mevcut ücret düzeylerinde ve diğer mali ve sosyal haklarda artış yapılamayacağı ve ücret skalalarının değiştirilmeyeceği, sadece 2007 yılı ve sonraki yıllardaki toplu iş sözleşmeleri ile belirlenecek genel ücret artışlarının uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Lakin 2007 yılında toplu iş sözleşmesinde Temmuz ayında 140.00 YTL seyyanen zam artı, brüt ücreti 900.00 YTL' nın altında olanlara da 50.00 YTL iyileştirme verilmiş olup 2007 yılında en düşük maaş toplu iş sözleşmesinde 740.00 YTL olmuştur, 2008 yılının ilk ve ikinci altı ayı için %3 zam yapılmış olmasına rağmen 2007 senesinde 12 işçinin ortalama aldığı ücret 500.00 YTL' dir. 2008 yılında ise ortalama alınan ücret 600.00 YTL' dır. Kararda ise 2007 ve daha sonraki yıllar için toplu iş sözleşmesine uyulacağı görüşülmüş olup bu güne kadar bu ücret artışı alınamamaktadır. 2007 ve 2008 yılına ait ücret artışı farkını alamadığımızdan geçmişe dönük bu ücreti alabilmemiz mümkün müdür?

Belediyemize naklen atanmadan önce bir belde belediyesinde 8 yıl Fen Memurluğu yapmış bir memur, tayinine müteakip 3,5 yıldır 3. dereceli Teknisyen kadrosunda Fen İşleri Müdürlüğü biriminde imar işlerini yürütmekle görevlendirilmiştir. Norm kadro uygulaması kapsamında mecburi müdürlük olarak ihdas edilen 1. dereceli İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne 2007 yılı Temmuz ayında tedviren (4 yıl birimde çalışma şartını karşılamadığı için) atanmıştır. Kendisi, tedviren verilen görevin vekâleten olarak düzeltilip, İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne ait zam ve tazminatları talep etmektedir. Belde Belediyesindeki Fen Memurluğunun ve Belediyemiz Fen İşleri Müdürlüğündeki görevinin “biriminde 4 yıl çalışma şartını” karşıladığını ileri sürmektedir. Bu şartlarda 1. dereceli İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne ait mali haklardan yararlanabilir mi? Şahıs halen 3.derecededir, 1993 yılında 2 yıllık yüksekokulun inşaat bölümü mezunudur ve yaklaşık 12 yıllık memurdur.

Gökçeyazı Belediyesinde 1998 yılından beri başkâtiplik görevini yürütmekteyim. Belediyemizde norm kadroya göre 4. derecede yazı işleri müdürlüğü kadrosu mevcut olup bu kadro boş durumdadır. Belediye başkanımız 27.12.2007 tarihinde 2 yıllık yüksekokul mezunu 6. derecedeki tahsildar arkadaşımızı 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86. maddesine istinaden bu yazı işleri müdürlüğüne vekâleten atamış bulunmaktadır. Benim ise başkâtiplik görevim devam etmekte ve fiilen aynı görevi yürütmekteyim. Buna göre sorularım şunlar olacaktır. 1- Yazı işleri ile başkâtiplik görevi eşdeğer görev olması sebebiyle yapılan uygulama doğrumudur? 2- Vekâleten atanan kişiye bu görevi fiilen yapmadığı halde vekâlet ücreti ödenebilir mi? 3- Belediye başkanımız 1998 yılından beri yürütmüş olduğum encümenlik görevine hiç bir gerekçe göstermeden vekâleten yazı işleri müdürlüğüne atamış olduğu tahsildar arkadaşımızı almaktadır. Encümene giren kişinin kararları da yazması gerektiği kanısındayım. Toplantı yapılıyor başkâtip olarak önüme bir pusula gönderiliyor buna göre karar yazmam isteniyor. Encümene başkâtip olarak benim girmem mi gerekiyor yoksa yazı işleri müdürlüğüne vekâlet eden tahsildar arkadaşımızın mı girmesi gerekiyor?