Yerel Yönetimlerde Halkın Yönetime Katılımı

  • Makale Arşivi

YEREL YÖNETİMLERDE HALKIN YÖNETİME KATILIMI

RECEP DEMİR


Bir  ülkede yerel yönetimler, merkezi idarenin yetkilerinin yerel birimlere dağıtımını sağlayıp yerel düzeyde özgürlüğü gerçekleştirdiği gibi aynı zamanda vatandaşların kendi hayatlarını yönetebilmesi için yerel halkın katılımını da sağlayarak eşitliği de gerçekleştirmektedir.

Bu nedenle bir ülkenin yönetim yapısında yeniden yapılanmaya gidildiğinde ilk önce halkın yönetime hangi ölçüde katılımının sağlandığına bakılmaktadır. Ülkemizde yakın bir geçmişte yerel yönetim reformu kapsamında, belediye ve il özel idareleri yeni yasaları ile yeniden yapılandırılmıştır.

 

Bu çalışmamızda demokrasinin okulu olarak kabul edilen yerel yönetimlere yönelik olarak yeni Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve İl Özel İdaresi Kanunu ile halkın yönetime katılımı konusunda ne gibi düzenlemelere yer verildiği, bunun nasıl gerçekleştirileceği konusuna açıklamalarda bulunulacaktır.

 

YÖNETİME KATILMA

Günümüz yönetim anlayışı yönetişim kavramını ortaya çıkarmıştır. Yönetişim kavramı; yöneten ile yönetilenlerin yönetim sürecine ilişkin kararları birlikte belirlemeleri esasını içermektedir. Söz konusu bu yönetim anlayışının en belirgin unsuru da katılım olarak ortaya çıkmaktadır. İçinde bulunduğumuz çağda dünyamızı en etkin biçimde belirleyecek değişkenin katılım olduğu anlaşılmakta, katılım siyasal bir kavram gibi gözükmekle birlikte yirmi birinci yüzyıla damgasını vuracak devrim niteliği ile sosyolojik ve ekonomik alanları da egemenliğine almış bulunmaktadır. Günümüzde katılım siyasal konuların ötesinde toplumsal ve kültürel olaylara ve oluşumlara katılma anlayışını da kapsamaktadır (KONGAR, 92:13).

 

Katılım kavramı; karar vermede kaynakların ve zamanın daha iyi kullanılması, arzulanan amaçlara ulaşmak için çeşitli faaliyetlere girişmek ve paylaşılan bu amaçlar doğrultusunda müşterilerin ve ortakların yürüttüğü faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir (usaid. gov ). Katılım topluluğun etkilediği ve öncelikli olarak yerleşim alanlarında kontrol paylaşımı, karar verme, kaynakların tahsisi ile kamu malları ve hizmetlerine ulaşma sürecidir (worldbank.org) .

 

Yönetime katılma kavramı, klasik, geleneksel, hiyerarşik, bürokratik ve şimdiye kadar iyi sonuç vermeyen yönetim anlayışının tersine, sivil toplum örgütlerine önem veren, bunların gelişimlerinin önünü açan, katılımcılığı, saydamlığı, yetki devrini, yerinden yönetimi, sonuç verici ve uygulanabilir çözüm yollarını teşvik eden ve benimseyen bir anlayışı ifade etmektedir (AYKAÇ: 18 ).

 

Eren, karar verme ve uygulama yetkisini belli bir ölçüde uygulayıcılara tanıyarak, genişletme ve anonimleştirme işlemi olarak ortaya çıkan “katılma”nın başlıca iki anlamını şu şekilde açıklamaktadır. Ekonomik anlamıyla katılma; bir patronun istihdam ettiği bir veya daha fazla kimseye işletmesinin karları üzerinden bir pay (temettü) vermeyi taahhüt etmesidir. Politik anlamda katılma; kamu işlerinin yönetimine bütün vatandaşların doğrudan doğruya ve demokrasi gereği katılmasıdır.

 

Demokrasi kuramına göre katılma; her türlü sosyal hedefi ve bunlara ulaşmak için kullanılacak yolları belirleyen bir süreci ifade etmektedir. Katılma aracılığıyla toplumsal hedefler, yöneten yönetilen iş birliği ve etkileşimiyle ortaklaşa belirlenmektedir (SARIBAY, 1991: 19 ).

 

Yapılan bu tanımlar incelendiğinde yönetime katılma üç önemli özellik taşımaktadır: Birincisi, bir örgütün alt yönetim kademelerinin ve çalışanlarının örgüt politikası ve yönetimi konusunda kararlara katılmaları; ikincisi, katılanların böyle bir yönetim türü ile psikolojik benlik ihtiyaçlarını tatmin edecekleri bir demokratik ortama kavuşmaları; üçüncüsü ise, yönetenler ile yönetilenler arasında bir diyalog ve iş birliğinin geliştirilerek örgütün daha gerçekçi ve ekonomik karar verme imkanlarına, diğer bir ifadeyle, idari etkinlik ve verimliliğe kavuşturulmasıdır (ÖZTÜRK: 46).

 

YEREL YÖNETİMLERE HALKIN KATILIMI

Türkiye’nin de kabul ettiği Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının önsözünde; vatandaşların kamu işlerinin sevk ve idaresine katılma hakkının Avrupa Konseyine üye devletlerin paylaştığı demokratik bir ilke olduğu ve bu hakların en doğrudan kullanım alanının yerel düzeyde olduğu. belirtilmiştir. Yine aynı Şart, vatandaşlardan oluşan meclislere, referandumlara veya vatandaşların doğrudan katılımına olanak veren öteki yöntemlere başvurabilmesi hakkına da atıfta bulunmaktadır.

 

Avrupa Kentsel Şartının 3.3. maddesinde, yerel demokrasi; kentsel gelişmenin temeli, özerk ve mali bağımsızlığı olan yerel yönetimlerde halkın doğrudan katılımının sağlanması şeklinde tanımlanmıştır.

 

8. Beş yıllık Kalkınma Planı Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyonu Raporunda (OİK, 554: 15), etkin bir yerel yönetimin sahip olması beklenen özelliklerin arasında; halkın bilinçli ve sorumluluğunun farkında olması ile karar verme süreçlerine halkın her düzeyde katılımı ve ortak çalışma gibi değerlerin yerel yönetim ortamında anlamlı uygulama olanakları bulabilmesine de yer verilmiştir.

 

Aynı raporda yerel katılım ilkelerinin saydamlık ve demokratiklik olduğu belirtilmiştir (OİK, 554: 115, 116). Saydamlığın, yerel yönetim faaliyetlerinin bilgilerine erişme hakkı tanınması, çalışmalarda şeffaflık- açıklık sağlanmasıyla yerel yönetimlerin çalışmaları hakkında bilgi sahibi olunmasının temel yurttaşlık hakkı olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca yönetilenlerin resmi belge ve bilgilere ulaşabilme hakkı ve halkın kamu politikalarının oluşumu sürecine dinleyici yada karar alıcı olarak katılmasının açıklığın en önemli iki yönü olduğu belirtilmiştir. Demokratikliğin, toplumdaki tüm kesimlerin yönetimde temsili ve yönetime katılım olduğu belirtildikten sonra yerel yönetimlerdeki mevcut yapının temsil ve katılımı tam sağlamadığı vurgulanmıştır. Bunun için kamu görevlilerine görevleri devam ederken seçilme hakkının tanınması, belediye ve il genel meclislerine seçilebilmek için koyulan barajların kaldırılarak tam nispi seçim sisteminin uygulanması, kadınlar, engelliler ve gençler için yerel yönetim organlarında temsilini sağlamak için olumlu kotanın uygulanması gerekliliğine değinilmiştir.

 

Vatandaşların Yönetime katılmasının çok çeşitli yolları vardır. Geniş bir tanım içinde politik olarak katılım; vatandaşların hareketleridir. Vatandaşlar bu yolla politika sürecinin sonuçlarını direkt yada dolaylı olarak etkilemeyi amaçlar. Bu konudaki ana nokta, katılmanın temel formu olan seçimlerde oy kullanmaktır. Bununla beraber son yıllarda genişletilmiş katılım biçimlerine daha fazla önem verilmesiyle vatandaşların daha fazla karar verici ve uygulayıcı olmaları sağlanmıştır (Worldbank.org, 2003) . Halk katılımının biçimlerini (OİK, 554: 116-120);

 

•     Halk oylaması (doğrudan demokrasi),

 

•     Halk toplantıları,

 

•     Meclis toplantılarına katılım,

 

•     Danışma kurulları,

 

•     Kent konseyleri,

 

•     Yerel gündem 21,

 

•     Planlama çemberleri/forumları,

 

•     Yurttaş kurulları,

 

•     Gelecek atölyeleri,

 

•     Yuvarlak masa toplantıları,

 

•     Kamuoyu yoklamaları,

 

•     İletişim demokrasisi (İnternet).

 

Şeklinde sıralamak mümkündür.

 

Katılım, yönetim ve karar alma sürecine katılımla sınırlı kalmamalıdır. Halkın bir denetleme işlevinin olması ve yerel yöneticilerin hesap vermesini sağlayacak mekanizmaların yaratılması gereklidir. Bunun için katılımın yaşama geçirilebilmesi için (OİK, 554: 121):

 

• Danışma ve karar alma süreçlerinde halk katılımının yasal çerçevesinin oluşturulması,

 

• Yerel yönetimlerde halkı bilgilendirme süreçlerinin ve ortamının geliştirilmesi, kamu belge ve bilgilerine özgürce erişilebilirliğin sağlanması,

 

• Danışma süreçlerinde tarafsızlığın sağlanması,

 

• Yerel projelerin halka tanıtılıp, görüş/görüşlerin oluşmasının sağlanması,

 

• Toplumun tüm kesimlerinin kentsel yerel yaşama katılımının sağlanması

 

önemlidir.

 

Açık bir yönetim gerçekleşebilmesi her düzeyde etkin bir katılım ile sağlanabilir. Bunun içinde yönetime katılım yollarının açık olması, yönetimin yönetilenleri karar alma süreçlerine katılma konusunda özendirmesi, yönetilenlerinde katılım konusunda bilinçli ve istekli olmaları gerekmektedir (SAYBAŞILI, 1985:17). Yerel yönetimlere halkın katılımını sağlayabilmek için öncelikle, yerel halkın o coğrafyadaki oluşumlarla ilgilenmesi sağlanmalıdır. Bununla birlikte yerel ihtiyaçları önemsemeleri ve çözüm üretilmesi için katkı koyabilecek bilgi seviyesine ulaşmaları için ortam hazırlanmalıdır. Bilgisi olan yerel halkın duyarlılığı günden güne artacak ve yönetimin aktivitelerine eylemsel olarak katılabileceklerdir (ÜSTE: 54 ) Etkin bir kent yönetimi, kentlilerin yönetime katılması ölçüsünde başarılacaktır. Bu katılım, yerel yönetimlerin yöreye özgü sorunlar için doğru çözümler üretmesine olanak verir; bu çözümlerin benimsenmesini, toplumsal destek bulmasını sağlar (ÖKTEN, ŞENGEZER, HÖKELEK ).

 

İl Özel İdarelerinde ve Belediyelerde Halkın Katılımını Sağlayan Düzenlemeler

Katılma uygulamalarının başarısı, vatandaşların bilgi, ilgi ve etkin davranışlarına bağlı bulunmaktadır (SEZER, 1985: 103 ). Katılımın gerçekleşmesi için zorunlu olan ön koşul; vatandaşların idarenin faaliyetlerinden haberdar olmalarıdır. Yönetimin halkı bilgilendirme görevi ve vatandaşlarında bilgilenme hakkı bulunmaktadır (ÖNER, YILDIRIM: 236). Bunun için il özel idareleri ve belediyelerin kendi kanunlarında halkın katılımına ilişkin düzenlemelere değinmeden önce bilgi edinme hakkından bahsedilmesinde fayda bulunmaktadır.

 

Hukukumuzda bilgi edinme hakkı esaslı olarak 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmiştir.

 

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu 24/10/2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yayımı tarihinden 6 ay sonra yani 24 Nisan 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’te 19 Nisan 2004’te Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilip 27 Nisan 2004 tarih ve 25445 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

4982 sayılı Kanun; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemeyi amaçlamıştır. Kanuna göre ilke olarak yabancı gerçek ve tüzel kişiler bakımından öngörülen sınırlamalar dışında herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.

 

4982 sayılı Kanun kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanmaktadır. Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

 

Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılmaktadır. Elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da bilgi edinme başvurusunun yapılması mümkündür. Bilgi edinme başvurusuna ilişkin dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Bu hususla ilgili olarak Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliği ekinde başvuru formları yayınlanmış bulunmaktadır.

 

Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olması gerekmektedir. Bunun dışındaki bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Kanun kapsamında edinilmesi mümkün değildir.

 

Kurum ve kuruluşların, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi onbeş iş günü içinde sağlamaları gerekmektedir. Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanacaktır.

 

Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilecektir.

 

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 30. maddesi ile Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulamasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 44. maddesi uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarının bir önceki yıla ait bilgi edinme başvuruları ile ilgili rapor düzenlemeleri gerekmektedir. Bu konu ile ilgili olarak 17.01. 2006 tarih ve 26052 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Başbakanlığın 2006/2 sayılı Genelgesi bulunmaktadır.

 

Mahalli İdarelerde katılıma yönelik düzenlemelere gelince; 5393 sayılı Belediye Kanunu ile mahalle yönetimini güçlendirmiştir. Belediye mahalleye yönelik olarak alacağı kararlarında mahallelinin ortak isteklerini göz önünde bulundurup, hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlayamaya çalışacaktır. (md. 9)

 

Belediye Kanununa göre herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır (5393 SK. md. 13).

 

Belediyenin, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapması gerekmektedir. Bu çalışmaları yaparken de üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemleri alacaktır (5393 SK. md. 13).

 

Belediyenin görev ve sorumluluklarının düzenleyen 5393 sayılı Kanunun 14. maddesinde hizmetleri "yapar" ve "yaptırır" ifadeleri kullanılarak bir mecburiyet hali belirtilerek hizmetlerde mahallilik ve müştereklik şartı aranmıştır.

 

Yine halkın yerel yönetimlere katılımı bakımından, il özel idaresi ve belediyeler, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilecektir (5302 SK md.7, 5393 SK. md. 15).

 

İl genel meclisi ve Belediye meclisinin, her ayın ilk haftasında önceden kararlaştırdığı günde toplânması gereklidir. İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisinin toplantısının yeri ve zamanının mutat usûllerle halka/belde halkına duyurulması zorunludur. Söz konusu meclis toplantıları açıktır. Dolayısıyla toplantıya dinleyici olarak katılmak isteyen vatandaşlar toplantılara katılabilecektir. Yalnız meclis başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli önerisi üzerine, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına karar verilebilmektedir. Bu da halkın katılımını sınırlayıcı bir durumdur (5302 SK md.12, 5393 SK. md. 20). Meclis toplantılarının açıklığının tam olarak sağlanabilmesi için idarelerin vatandaşların meclis toplantısına katılımının sağlanması için dinleyicilerin oturma yerlerini tespit edilerek toplantı salonlarını düzenleyerek açıklığı ortadan kaldıran fiziksel engeller ortadan kaldırılmalıdır.

 

İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisinin toplantı gündemi en az üç gün önceden üyelere bildirilip ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulması da zorunludur (5302 SK md.13, 5393 SK. md. 21). Ayrıca kesinleşen meclis kararlarının özetlerinin de yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulması gerekmektedir (5302 SK md.15, 5393 SK. md. 23).

 

Belediyelerde belediye meclisi, üyeleri arasından her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle en az üç en fazla beş kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilmektedir. İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000'in üzerindeki belediyelerde plân ve bütçe ile imar komisyonlarının kurulması zorunludur. İşte bu şekilde belediye meclisi bünyesinde oluşturulan ihtisas komisyonlarına Belediye Kanunun 24. maddesi ile toplumun belli kesimlerinin katılma ve görüş bildirme hakkı getirilmiştir. Mahalle muhtarları ve ildeki kamu kuruluşlarının amirleri ile ildeki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler, sendikalar ve ilgili sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet alanlarına giren konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantılarına katılıp görüş bildirebilecektir.

 

İl özel idareleri için de buna benzer düzenleme 5302 sayılı kanunun 16. maddesinde de yer almaktadır. İl genel meclisi, bir yıl görev yapmak üzere üyeleri arasından her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin il genel meclisindeki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle en az üç, en fazla beş kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabilmektedir. Plân ve Bütçe ile İmar ve Bayındırlık komisyonlarının en çok yedi kişiden oluşturulması gerekmektedir. İl özel idarelerinde Eğitim, kültür ve sosyal hizmetler komisyonu, imar ve bayındırlık komisyonu, çevre ve sağlık komisyonu ile plân ve bütçe komisyonu kurulması zorunludur.

 

Kaymakamlar ve ildeki kamu kuruluşlarının amirleri ve ildeki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversite ve sendikalar ile gündemdeki konularla ilgili köy ve mahalle muhtarları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, oy hakkı olmaksızın kendi görev ve faaliyet alanlarına giren konuların görüşüldüğü ihtisas komisyonu toplantılarına katılıp görüş bildirebilecektir.

 

Söz konusu komisyon çalışmalarında uzman kişilerden yararlanılabilme imkanıda bulunmaktadır. İhtisas komisyonlarının düzenledikleri raporlar alenîdir, bunu sağlamak için raporların çeşitli yollarla halka duyurulması gerekmektedir. Ayrıca isteyenlere il genel meclisi/ belediye meclisi tarafından belirlenecek bedel karşılığında verilmesi zorunludur.

 

Bilindiği üzere Kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren stratejik planı, il özel idareleri ile nüfusu 50.000'in üstünde olan belediyelerin yapması zorunludur. Stratejik plânın, varsa üniversiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanıp il genel meclisi/ belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe girmesi gerekmektedir (5302 SK md. 31, 5393 SK. md. 41). Stratejik planların alınan görüşler doğrultusunda hazırlanması planlarda katılıma büyük önem verildiğini göstermektedir.

 

Yine gerek il özel idaresi ve gerekse Belediye Kanunu ile İl özel idareleri ve belediyelere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlülere ait dernek ve vakıflar, bakanlar kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı esnaf ve küçük sanatkârlar kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projelerini gerçekleştirebilme imkanı verilmiştir (5302 SK md. 64, 5393 SK. md. 75). Yalnız söz konusu kanunlarda belirtilen 507 Sayılı Kanun 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf Ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 76.maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak aynı madde hükmü uyarınca diğer kanunlarda, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununa yapılmış olan atıflar 5362 sayılı Kanuna yapılmış sayılacaktır.

 

İl özel idaresi ve belediyelerin acil durum plânlarını hazırlanmaları gerekmektedir. Söz konusu planların hazırlanmasında varsa il ölçeğindeki diğer acil durum plânlarıyla da koordinasyon sağlayıp ilgili bakanlık, kamu kuruluşları, meslek teşekkülleriyle üniversitelerin ve diğer mahallî idarelerin görüşlerinin de alınması gerekmektedir. Acil durum plânları doğrultusunda halkın eğitimi için gerekli önlemler alınarak idareler, kurumlar ve örgütlerle ortak programlar yapabilecektir (5302 SK md. 69, 5393 SK. md. 53).

 

İl özel idaresi ve belediye hizmetlerine gönüllü katılımın da yolu açılarak halkın hizmetlerin verimli ve sağlıklı yürütülmesine ortak kılınması İl Özel İdaresi Kanunun 65. ve Belediye Kanununun 77. maddesinde düzenlenmiştir. İl özel idaresi ve belediyenin sağlık, eğitim, spor, çevre, sosyal hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında ilde/beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygulaması gerekmektedir. Buna yönelik olarak il özel idaresi ve belediye hizmetlerine gönüllü katılım yönetmeliği 9.10.2005 tarihli resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Vatandaş açısından önem arz eden yeni bir uygulama da kent konseyleridir. Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışacaktır (5393 SK. Md. 76). Kent konseyinin çalışma usul ve esaslarını belirleyen Kent Konseyi Yönetmeliği 8 Ekim 2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda da katılıma yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. Kanununda, büyükşehir içindeki alt yapı hizmetlerinin ile kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi için büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı alt yapı koordinasyon merkezi ile ulaşım koordinasyon merkezinin kurulması öngörülmüştür (md. 8, 9).

 

15.06. 2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği uyarınca Alt Yapı Koordinasyon Merkezi (AYKOME )’ne Belediye altyapı hizmetlerini etkileyecek derecede yatırım yapan ve belediye tarafından belirlenen özel kuruluş temsilcisinin, katılacaktır. Ayrıca Alt Yapı Koordinasyon Merkezi (AYKOME ) ile Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME ) toplantılarına, gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının veya oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun temsilcileri oy hakkı olmaksızın görüşleri alınmak üzere davet edilecektir. Ayrıca Büyükşehir belediyesinin öteki birim başkanları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, ilgili vakıf ve dernek temsilcileri görev alanlarına giren konularda, oy hakkı olmaksızın görüşleri alınmak üzere toplantılara davet edilebilecektir (md. 7, 17).

 

Büyükşehir belediyesi, 5216 sayılı Kanunla ilçe ve ilk kademe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkili kılınmıştır. Büyükşehir belediyesi imar uygulamalarının denetiminde kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabilecektir.

 

Yine il genel meclisinde ve belediye meclislerinde olduğu gibi Büyükşehir belediye meclisi, mutat toplantı yeri dışında toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla belediye hudutları dahilinde meclis başkanının belirlediği yerde toplantı yapacaktır. Ancak, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına duyurulacaktır ( md.13 ). Ayrıca Büyükşehir belediye meclisinde oluşturulan ihtisas komisyonu çalışmalarında, gündemdeki konularla ilgili olmak üzere; kurum temsilcileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversitelerin ilgili bölümlerinin, sendikalar (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun, sendika konfederasyonunun bulunduğu yerde konfederasyonun) ve uzmanlaşmış sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile davet edilen uzman kişiler, oy hakkı olmaksızın ihtisas komisyonu toplantılarına katılabilecek ve görüş bildirebilecektir. Söz konusu komisyon raporları alenî olup, çeşitli yollarla halka duyurulması gerekmektedir. Ayrıca isteyenlere büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenecek maliyet bedeli karşılığında verilecektir.

 

İl özel İdareleri ile Belediyelerde Gönüllü Katılım

Gönüllü kuruluşlar bağlamında katılım, insanların kendi gereksinim ve düşüncelerine göre kararlarda inisiyatif gösterdikleri, bu yolla kurum ve kuruluşları denetleyip yönlendirebildikleri, kendi yaratıcı eylemleriyle evrimleşen aktif bir süreçtir. Bu süreç insanların başkaları tarafından tasarlanmış, uygulamaya konulmuş ve denetlenmekte olan etkinliklere katılmaları biçimindeki pasif/edilgen katılımdan farklıdır (ZENGİN: 115)

 

İl özel idaresi ve belediye hizmetlerinin yürütülmesinde hemşehrilerin gönüllü katılımına ilişkin usul ve esaslar İl Özel İdaresi ve Belediye Hizmetlerine Gönüllü Katılım Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.

 

Söz konusu Yönetmelik; sağlık, eğitim, spor, çevre, park, trafik, itfaiye, kütüphane, kültür, turizm ve sosyal hizmetlerle; yaşlılara, kadınlara, gençlere, çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlere gönüllü katılıma ilişkin hususları kapsamaktadır.

 

Gönüllü denildiğinde; bilgi, beceri ve yeteneğini, her türlü ortak çalışma, imkan ve zamanını ortaya koyarak çalışma alanı konusunda maddi bir kazanç beklemeksizin yerel yönetim hizmetlerine katılan gerçek ve tüzel kişiler ile bünyesindeki gönüllüleri bu hizmetlerde görevlendirecek kamu kuruluşlarını anlaşılması gerekmektedir (md. 4).

 

İl özel idaresi veya belediyenin görev ve sorumluluklarına bağlı olarak yetki alanlarında;

 

a) Özürlülere, çocuklara, kadınlara, gençlere, yaşlılara, yoksullara, kimsesizlere ve düşkünlere yönelik eğitim, kültür, sağlık ve sosyal hizmetleri,

 

b) Kütüphane, tiyatro, sinema gibi kültür hizmetleri,

 

c) Bilişim, meslek edindirme kursları, kreş gibi eğitim hizmetleri,

 

d) Park, bahçe, kent estetiği, çevre düzenlemeleri ile katı atık gibi çevre kirlenmesinin önlenmesine yönelik hizmetleri,

 

e) Başıboş ve sahipsiz hayvanlara yönelik hizmetleri,

 

f) Trafik, itfaiye, arama-kurtarma gibi denetim ve acil yardım hizmetleri,

 

g) Tüm yaş gruplarını içine alan her türlü spor hizmetleri,

 

h) Tarihi, kültürel mirasın ve tabiat varlıklarının yaşatılarak korunması hizmetleri

 

yapmak üzere yukarıda belirtilen çalışma alanlarında gönüllü çalıştırabilecektir (md. 5).

 

Gönüllü olarak çalışacaklarda;

 

a) Reşit olması veya reşit olmayanlardan en az oniki yaşını bitiren küçükler yasal temsilcisinin iznini almış olması,

 

b) Tüzel kişiler için yetkili organlarından karar alınmış olması,

 

c) Sivil toplum kuruluşları için ilgili konuda faaliyette bulunuyor olması,

 

d) Çalışma alanlarına bağlı olarak, gerektiğinde yetkili sağlık kuruluşlarından alınmış sağlık raporunun bulunması,

 

e) Yabancı uyruklu gönüllüler için ayrıca, 27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelikler ile bu Yönetmelik hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla mahallin en büyük mülki amirine bildirilmiş olması.

 

Özellikleri aranacaktır.

 

Gönüllü olarak çalışanlara, Yönetmeliğin EK 1’de şekil ve şartları belirlenmiş ve vali, belediye başkanı veya yetki verilmesi halinde ilgili birim amirince imzalanıp ilgili yerel yönetim birimlerince onaylanmış resimli Gönüllü Kimlik Kartları verilecektir.

 

Gönüllülerin çalışma alanlarına ilişkin detayları ilgili il özel idaresi veya belediyece tespit edilmesi gerekmektedir. Gönüllüler çalışacakları alanları belirtmek sureti ile ilgili il özel idaresi ve belediyeye müracaat edip müracaatları uygun bulunanlar, ilgili birimin gözetim ve bilgisi dahilinde sorumluluk alanlarında taraflarca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde çalışacaklardır. Belirlenen usul ve esaslara aykırı davranışlarda bulunulması halinde gönüllülük ilişkisi sona erecek ve ilgi idarece verilen kimlik kartları geri alınacaktır.

 

İl özel idaresi ve belediye, gönüllülerin, çalışma süreleri içinde çalışma alanlarına gidiş ve gelişleri ilgili il özel idaresi ve belediyece sağlanabilecektir. Böylece gönüllü olarak çalışanların ulaşım sorunu olmayacaktır. Ayrıca ilgili idarece gönüllülere faaliyet alanına göre, gerekli kıyafet, araç, gereç, mekan sağlayabilir ve eleman tahsis edebilecektir. Yine ilgili idarelerce için gönüllüğü teşvik etmek için gönüllülere faaliyetlerin bitiminde teşekkür belgesi verilebilecektir.

 

Gönüllülerin katılımı ile yapılan hizmetlerden doğan sorumluluk, ilgili il özel idaresi ve belediye ait olacaktır. Bu sorumluluğun kapsamı ile ilgili detaylar il özel idaresi ve belediye ile gönüllüler arasında yapılacak protokol çerçevesinde düzenlenmesi gerekmektedir. Protokol kapsamındaki çalışma alanları ile ilgili gerekli tedbirler, ilgili il özel idaresi ve belediye tarafından alınacaktır. Ayrıca gönüllüler gerekli görülen alanlarda detayları il özel idaresince veya belediyece belirlenecek uyum veya yeterlik eğitimine tabi tutulacaklardır..

 

Gönüllüler tarafından yapılacak hizmetleri planlayıp sonuçlarını takip etmek, eğitimlerini yürütmek ve gerekli kayıtları tutmak üzere il özel idaresi ve belediyede bir birim oluşturulacak veya ilgili birimlerden birine görev verilecektir. İl özel idaresi ve belediye İl Özel İdaresi ve Belediye Hizmetlerine Gönüllü Katılım Yönetmeliğine aykırı olmamak kaydıyla uygulama yönergesi çıkarabilecektir.

 

 

 

Kent Konseyleri

5393 sayılı Belediye Kanununun 76. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 8.10.2006 tarih ve 26313 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kent Konseyleri Yönetmeliği, kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışan kent konseylerinin çalışma usul ve esaslarını düzenlemektedir.

 

Yönetmeliğin 6 maddesiyle kent konseyine önemli görevler yüklenilmiştir. Kent konseyleri;

 

a) Yerel düzeyde demokratik katılımın yaygınlaştırılmasını, hemşehrilik hukuku ve ortak yaşam bilincinin geliştirilmesini, çok ortaklı ve çok aktörlü yönetişim anlayışının benimsenmesini sağlamak,

 

b) Sürdürülebilir gelişme sorunlarının çözümüne yönelik uzun dönemli bir planın hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak,

 

c) Kente ilişkin temel stratejiler ve faaliyet planlarının belirlenmesinde, uygulama ve izleme süreçlerinde tüm kenti kapsayan ortak bir aklın oluşturmasına katkıda bulunmak,

 

ç) Yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştirmek,

 

d) Kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek,

 

e) Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak,

 

f) Sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştiren, çevreye duyarlı ve yoksulluğu giderici programları desteklemek,

 

g) Sivil toplumun gelişmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmak,

 

ğ) Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini arttırmak ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlamak,

 

h) Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak,

 

ı) Kent konseyinde oluşturulan görüşlerin değerlendirilmek üzere ilgili belediyeye gönderilmesini sağlamak.

 

Görevlerini yapacaktır.

 

Kent konseyleri belediye teşkilatı olan yerlerde, mahalli idareler seçimlerinin sonuçlarının ilanını takip eden üçüncü ayının ilk haftasının ilk mesai günü toplanacaktır. Yalnız Kent Konseyi Yönetmeliğinin geçici 1. maddesi uyarınca Kent konseyi ilk toplantısını, belediye başkanının çağrı yazısında bildirilen gündemle, ilan edilen yer ve tarihte yapacaktır. Bu toplantıda da yürütme kurulu oluşturulacaktır. YG21 Programının uygulandığı yerlerde, kent konseyi veya benzeri adlarla oluşturulmuş yapılanmalar Kent Konseyi Yönetmeliği hükümlerine uygun hale getirilecektir. Kent konseyi ve benzeri adlarla oluşturulmuş mevcut yapılanmalara ve ilk toplantıya ilişkin işlemler bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 8 Ekim 2006 tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde tamamlanacaktır.

 

Kent konseyleri;

 

a) Mahallin en büyük mülki idare amiri veya temsilcisi,

 

b) Belediyenin içinde bulunduğu seçim bölgesi veya bölgelerinin milletvekilleri,

 

c) Belediye başkanı veya temsilcisi,

 

ç) Sayısı onu geçmemek üzere illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri,

 

d) Meclis üye tam sayısının yüzde 30’unu geçmemek üzere, belediye meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği temsilcileri,

 

e) Meclis üye tam sayısının yüzde 30’unu geçmemek üzere, il genel meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği temsilcileri,

 

f) Belediye başkanının çağrısı üzerine toplanan muhtarların, kendi aralarından seçecekleri en fazla 10 temsilci,

 

g) Beldede teşkilatını kurmuş olan siyasi partilerin temsilcileri,

 

ğ) Varsa üniversiteden bir temsilci, birden fazla olması durumda her birine temsilen bir üye,

 

h) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, noterler, baro, kooperatifler, birlikler, konuyla ilgili dernek ve vakıf temsilcileri,

 

ı) Kent konseyince kurulan meclis ve çalışma guruplarının birer temsilcisinin katılımı ile kurulacaktır.

 

Yalnız Büyükşehir kent konseyine teşkilatını kurmuş olan siyasi partilerin temsilcilerinin tamamı değilde TBMM de üyesi bulunanların ve Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, noterler, baro, kooperatifler, birlikler, konuyla ilgili dernek ve vakıf temsilcileri yerine varsa en üst kuruluşlarının birer temsilcisi katılımı sağlanacaktır.

 

Kent konseyi; Genel Kurul, Yürütme Kurulu, Meclisler ve çalışma grupları organlarından oluşacaktır.

 

Kent konseyinin en yetkili organı kent konseyi genel kuruludur. Genel kurul yılda iki kez toplanacaktır. Yalnız genel kurul, yürütme kurulu başkanı tarafından doğrudan veya kent konseyine katılımları öngörülen katılımcı sayısının üçte birinin teklifi üzerine olağan üstü toplantıya çağrılabilecektir.

 

Genel kurul belediye meclisi birinci başkan vekilinin, bulunmaması halinde ikinci başkan vekilinin başkanlığında kent konseyi üyelerinin katılımı ile toplanacaktır. Yalnız genel kurul ilk toplantısını, belediye başkanının çağrısı üzerine belediye başkanının başkanlığında yapacak ve bu toplantıda, genel kurul dışındaki organların seçimi yapılacaktır.

 

Yürütme kurulu, genel kurul tarafından iki yıllık süre için seçilen, en az beş kişiden oluşacaktır. Yürütme kuruluna belediye meclisi birinci başkan vekili, bulunmaması halinde ikinci başkan vekili başkanlık edecektir. Yürütme kurulu, genel kurulun gündemini tespit edip genel kurul tarafından oluşturulan görüşleri belediyeye sunup uygulamayı izleyecektir.

 

Kent konseyleri, görev alanına giren konularda meclis ve çalışma gurupları oluşturabilecektir. Meclislerin ve çalışma gruplarının çalışma usul ve esasları genel kurulca belirlenecektir. Meclislerde ve çalışma guruplarında oluşturulan görüşler, kent konseyi genel kurulunda görüşülerek kabul edildikten sonra değerlendirilmek üzere ilgili belediye meclisine sunulacaktır.

 

Kent konseyi organları, çalışma yönergelerinde belirlenen yer ve zamanlarda üye tam sayısının salt çoğunluğu ile olağan olarak toplanıp katılanların salt çoğunluğu ile karar alacaktır. Oylamada eşitlik olması halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılacaktır.

 

Kent konseyi genel kurulunca oluşturulan görüşler, belediye meclisinin ilk toplantısında değerlendirildikten sonra belediye tarafından kent konseyine bildirilip ve uygun araçlarla kamuoyuna duyurulacaktır..

 

Kent konseyinin sekreterya hizmetleri, ilgili belediye tarafından önerilecek ve yürütme kurulu tarafından kabul edilecek görevliler tarafından yerine getirilecektir. Sekreterya hizmetlerini yürüten personel, bu çalışmalarında yürütme kurulu başkanına karşı sorumlu olacaktır.

 

SONUÇ

Evrensel uygulamada yurttaşların kamusal haklara katılıma hakkının olduğu ve bu hakkın yerel düzeyde, dolaysız biçimde yurttaşa en yakın bir yönetim tarafından kullanılabileceği kabul edilmiştir (ÖZTÜRK: 54 ). Dolayısıyla il özel idareleri ve belediyelerde halkın yönetime katılımının sağlanması için bu idarelerin idarecilerine önemli görevler düşmektedir. Çünkü halkın yönetime katılımının gerçekleştirilebilmesi için idarenin faaliyetlerinden vatandaşların zamanında ve eksiksiz olarak haberdar olması ve katılımı gerçekleştirecek tedbirlerin alınması gereklidir. Bunun için de katılımını sağlamaya yönelik olarak yürürlüğe konulan yasa ve yönetmelik hükümleri eksiksiz uygulanması gereklidir.

 

KAYNAKÇA

AYKAÇ, Burhan. “Türkiye’ de Kamu Yönetiminin Küçültülmesi, Yerel Yönetimler ve Yerel Demokrasinin Amaçları ” , Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 1 1999

 

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyonu Raporu, http://ekutup.dpt.gov.tr/yerelyon/oik554.pdf

 

EREN, Erol. 1991, “Yönetim ve Organizasyon”, İ.Ü. İşletme Fak. Yayın No: 236, İstanbul s.329-344 akt. ÖZTÜRK Azim, Türkiyede Halkın Yönetime Katılması, Mevcut Yerel Yönetim Anlayışı ve Çözüm Bekleyen Temel Sorunlar, Türk İdare Dergisi, sayı 405 Aralık 1994, s. 45-55, http://www.icisleri.gov.tr/tid/

 

SARIBAY Yaşar Ali, 1991, “Yurttaşlık ve Katılımcı Demokrasi” Birikim Dergisi Sayı 32. Aralık s. 19 akt. ÖNER Şerif, Yıldırım Uğur, 2001Mahalli İdareler Tasarısı ve 2003Taslağında Belediye Yönetimleri: Katılımcı Demokrasi ve Açıklık Açısından İncelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 6, Sayı:1 2004 s. 233 (230-252)

 

SAYBAŞILI, Kemali. 1985. Siyaset Biliminde Temel Yaklaşımlar. Birey ve Toplum Yayınları, Ankara.

 

KONGAR, Emre. Yirmibirinci Yüzyılda Dünya, Türkiye ve Kamuoyu, Simavi Yayınları, Ankara, 1992

 

Ayşenur ÖKTEN, Betül ŞENGEZER, Senay HÖKELEK Muhtarlık ve Mahalle: İstanbul’da Mahalleye Bir Katılım Birimi Olarak,

 

http://old.mo.org.tr/mimarlikdergisi/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=6&RecID=83

 

SEZER, Birhan Uysal(1985), “Yönetsel Duyarlılık ve Tunus Yuvarlak Masa Konferansı” AİD,C.18, s.4 Aralık. Akt . ÖNER Şerif, YILDIRIM Uğur, 2001 Mahalli İdareler Tasarısı ve 2003Taslağında Belediye Yönetimleri: Katılımcı Demokrasi ve Açıklık Açısından İncelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 6, Sayı:1 2004 s. 236 (230-252)

 

SEZGİN, Eyüp. “Yerel Hizmetlere Gönüllü Katılım” Türk İdare Dergisi, sayı 422 Mart 1999, s. 111- 132 http://www.icisleri.gov.tr/tid/

 

ÜSTE Rabia Bahar, “Yerel Yönetimlerde Demokratikleşme” Türk İdare Dergisi, sayı 448 , s.54…(50-60)

 

http://www.icisleri.gov.tr/tid/

 

ÖNER Şerif, YILDIRIM, Uğur, 2001Mahalli İdareler Tasarısı ve 2003Taslağında Belediye Yönetimleri: Katılımcı Demokrası ve Açıklık Açısından İncelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 6, Sayı:1 2004 s. 230-252, http://www.sbe.deu.edu.tr/Yayinlar/dergi/dergi/2004sayi1/oner-yildirim.pdf

 

ÖKTEN, Ayşenur. ŞENGEZER, Betül. HÖKELEK, Senay Muhtarlık ve Mahalle: İstanbul’da Mahalleye Bir Katılım Birimi Olarak, http://old.mo.org.tr/mimarlikdergisi/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=6&RecID=83

 

ÖZTÜRK Azim, Türkiye’de Halkın Yönetime Katılması, Mevcut Yerel Yönetim Anlayışı ve Çözüm Bekleyen Temel Sorunlar, Türk İdare Dergisi, sayı 405 Aralık 1994, s. 45-55, http://www.icisleri.gov.tr/tid/

 

usaid. gov/about/part_devel/index.htm. 2003. akt. ÖNER, Şerif. YILDIRIM, Uğur. 2001Mahalli İdareler Tasarısı ve 2003Taslağında Belediye Yönetimleri: Katılımcı Demokrasi ve Açıklık Açısından İncelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 6, Sayı:1 2004 s. 233 (230-252)

 

worldbank.org/participation/Accountability Aug2002.pdf. akt ÖNER, Şerif. YILDIRIM, Uğur. 2001Mahalli İdareler Tasarısı ve 2003Taslağında Belediye Yönetimleri: Katılımcı Demokrasi ve Açıklık Açısından İncelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 6, Sayı:1 2004 s. 233 (230-252)

 

Worldbank.org, 2003. akt. ÖNER Şerif, YILDIRIM, Uğur, 2001Mahalli İdareler Tasarısı ve 2003Taslağında Belediye Yönetimleri: Katılımcı Demokrası ve Açıklık Açısından İncelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt 6, Sayı:1 2004 s. 234 (230-252)


  * İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörü Recep DEMİR'in Yerel Yönetim ve Denetim Dergisinin Kasım 2006, Cilt 11, Sayı 11'de yayımlanan makalesi